SAĞLIK
Masterchef Alican'ın hastalığı nedir?
VİDEOYU İZLEMEK İÇİN HEMEN TIKLA & PAYLAŞ!!!!
Adını sıklıkla duyduğumuz isimlerden biri olan Alican Sabunsoy hakkında merak edilenler var. Son zamanlarda gündemde olan isimler arasında yer alan Alican Sabunsoy'un sağlık durumu merak ediliyor. Peki, MasterChef Alican hasta mı, hastalığı ne?
Gündemde yer alan isimlerden biri olan Alican Sabunsoy hakkında detaylar merak ediliyor. Vatandaşlar adıyla sıklıkla karşılaştığı isim olan Alican Sabunsoy'un hayatını araştırıyor. Peki, MasterChef Alican hasta mı, hastalığı ne?
MASTERCHEF ALİCAN HASTA MI?
Alican şu sözleri söyledi: Pastayla alakam yoktur ama tatilde bolca çalışma fırsatı buldum. Talihsizlikler yaşadım burada. Çok rahatsızlandım, dile getirmek istemiyorum ama motivasyonumu etkiliyor. Kan hastalığım var. Kalıtsal bir hastalık zamansız atak geçirebiliyorum. Şiddetli ağrılarım oluyor. O da beni düşürüyor. Bahane değil. Yıllardır psikologlar mesleğin stresli bırak diyor. Doğduğumdan beri, bebekliğimden beri var bu rahatsızlığım. Ayakta kalmaya devam. 2019 finalinde de biraz rahatsızdım. Stres olunca direkt atak geçiriyorum.
ALİCAN SABUNSOY KİMDİR?
Masterchef'in sevilen yarışmacısı Alican Sabunsoy, 5 Ocak 1991 yılında Adana'da dünyaya geldi. İlköğrenimini burada tamamlayan Alican Sabunsoy, sonrasında Mersin Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği bölümünü kazanarak eğitimine devam etti. MasterChef Alican Sabunsoy aynı dönemde Mersin'de bir kafede aşçı olarak çalıştı.
Mutfağa, Mersin Üniversitesi'nde tanıştığı bir şef aracılığıyla giren Sabunsoy, okulunun ikinci senesinde çalışmaya başladığını ve mutfağın büyülü dünyasından etkilenerek içindeki mutfak sevgisiyle eğitimini yarıda bırakıp yoluna aşçı olarak devam ettiğini belirtiyor.
2013 yılında 3 ay boyunca İstanbul'da bir Çin restoranında çalışan MasterChef Alican, hemen ardından Adana'da bir suşi restoranında çalışmaya başladı.
Kendine bir şeyler katmak adına sık sık farklı mutfaklarda farklı deneyimler yaşayan Alican Sabunsoy, son olarak Adana'da şefliğini de yaptığı Uzak Doğu restoranından ayrılarak İstanbul'a taşındı. 2017 yılına kadar Adana'da birbirinden faklı restoranlarda kısa süreli çalışmalar yapan MasterChef Alican, 2016 yılında İstanbul'da ünlü bir steakhouse restoranda çalıştı.
İstanbul'daki kısa süreli çalışmasının ardından yeniden Adana'ya dönen Alican, bir steakhouse restoranda yönetici şef olarak görev aldı.
MasterChef Alican'ın son durağı ise yine yönetici şef olarak çalıştığı suşi restoranı oldu. MasterChef Alican Sabunsoy, aşçılık ustalık belgesine de sahiptir. Masterchef 2019'da ikinci oldu.
HEREDİTER ANJİOÖDEM NEDİR?
Herediter anjioödem asimetrik olarak yerleşim gösteren, ürtiker (kurdeşen) olmaksızın derimizde ve iç organlarımızda şişlik (ödem) ile seyredebilen bir hastalıktır. Kaşıntının yerine ağrı ve gerginlik hissi ön plandadır. Herediter anjioödem alerjik hastalıkların gelişiminden farklı mekanizmalar ile ortaya çıkmaktadır. Herediter anjioödem, kandaki “C1 inhibitör” miktarının azlığı ya da işlevinin bozulmasıyla ortaya çıkar. C1 inhibitör yokluğunda ya da işlevini iyi yapamadığında çok etkili bir damar genişletici etkisi olan bradikinin artışı olur. Herediter Anjioödem kalıtsal olarak geçiş gösterir. Hastaların çoğunluğunda C1 inhibitör düzeyi düşükken (tip I), az bir kısmında ise C1 inhibitör işlevsel olarak yetersizdir (tip II). Son yıllarda Faktör XII mutasyonu ile ilişkili yeni bir tip (III) tanımlanmasına rağmen mekanizması tam olarak aydınlatılamamıştır.
Anjioödem, edinsel olarak , özellikle geç yaşlarda lenfoproliferatif ve malign hastalığı olanlarda ya da C1 inhibitöre karşı oto antikor gelişenlerde görülebilir. Yine antihipertansif ilaç olarak kullanılan anjiotensin converting enzim inhibitörleri(ACE-I) ile ilişkili olarak anjioödem gelişebilmektedir. Bazı anjioödem gelişen hastalarda neden tam olarak gösterilemeyebilir.
HEREDİTER ANJİOÖDEM BELİRTİ VE BULGULAR
Herediter Anjioödem bulguları genellikle ilk yaşlar içerisinde ortaya çıkar. Tekrarlayan ödem genellikle yüz, dudaklar, ağız, boğaz, soluk borusu, el, kol, bacak, genital bölgede daha sık görülür. Atakların sıklığı, şiddeti ve etkilenen organlar hastalar arasında farklılıklar gösterebilir. Erken belirti veren hastaların atakları daha şiddetli seyredebilir. Bazı hastalarda herediter anjioödem bulgularının şiddeti ergenlik döneminde artabilir. Bazı hastalarda ataklar birkaç gün sürebilir ve tedavi edilmese bile kendiliğinden geçerken, bazı hastalarda acil serviste tedavi gerektirecek kadar ciddi seyredebilir. Atakların şiddeti aynı hastada bile farklılıklar gösterebilir.
Herediter Anjioödem bulguları, etkilediği organlara bağlı olarak ortaya çıkar. Cilt bulguları olmadan karın ağrıları tanı konulmasını zorlaştırabilir.
- Vücudumuzun değişik bölgelerinde şişlik (yüz, dudaklar, ağız, boğaz, el, kol, bacak ve genital).
- Karın ağrısı (kramp tarzında olabilir)
- Bulantı ve kusma
- Nefes almada zorluk (nefes borusu tıkandığında)
Üst solunum yollarında ödem hayatınızı tehdit edebilir. Gebeliğin ilk ve son dönemlerinde ataklar daha şiddetli olabilir.
HEREDİTER ANJİOÖDEM TANI
Herediter anjioödem tekrarlayıcı, yavaş gelişen ve uzun seyreden, kaşıntısız olması nedeniyle alerjik nedenlere bağlı anjioödemden kolayca ayrılabilir. Alerji nedenli anjioödemlerin aksine herediter anjioödemi olan hastalar alerji ilaçlarına/şuruplarına (antihistaminler), kortizonlu ilaçlara (kortikosteroidler) ve adrenaline yanıt vermez. Öyküdeki bu özellik tanı için önemli olabilir.
Kalıtsal geçiş özelliği olduğu için diğer aile bireylerinde de hastalık bulunabilir. Şüphelenilen hastalarda laboratuvar testleri yapılır.
Kanda;
- C1 İnhibitör düzeyi ve fonksiyonun belirlenmesi
- Kompleman 4 (C4) tayini (tarama testi olarak kullanılabilir. Ataklar sırasında ve/veya atak olmadan da düşük bulunur)
- C1q düzeyi ile tanı konulabilir.
Tanı öykü ile konulabilir. En büyük zorluk, Herediter Anjioödem tanısının akla getirilmemesidir.
HEREDİTER ANJİOÖDEM TEDAVİ
Antihistaminler, kortikosteroidler ve adrenalin herediter anjioödem tedavisinde yeri yoktur. Tedavi aşamaları.
- Korunma
- Atakların tedavisi
- Atakların önlenmesi (koruyucu)
En önemli aşama hasta ve hasta yakınlarına korunma önlemlerinin anlatılmasıdır. Atakları tetikleyen faktörler ayrıntılı bir şekilde anlatılmalıdır. Gelişebilecek nefes borusu ödeminden ve diş çekimleri gibi yutak bölgesi girişimlerinin tehlikesi açık bir şekilde anlatılmalıdır. Bazı ilaçların atakları tetikleyebileceği özellikle doğum kontrol hapları ve östrojen içeren hormon preparatlarından uzak durulması gerektiği vurgulanmalıdır. Hipertansiyon ilacı olan ACE inhibitörleri atakları tetikleyebileceğinden bu hastalarda kullanılmamalıdır. Ayrıca hastalara tanımlayıcı bir kart verilmelidir. Bu kartlarda hastalığın tanımı ve acil durumlarda nelerin kullanılması gerektiği yazılmalıdır.
Akut anjioödem tedavisi çok hızlı ve istenmeyen sonuçların gelişmesini önlemeye yönelik olarak yapılır.
Plazma kökenli C1-inhibitörleri (Cetor®, Berinert®, Cinryze®)
Rekombinant insan C1-inhibitörü (Ruconest®))
Selektif bradikinin B2 reseptör antagonisti (Firazyr®)
Selektif plazma kallikrein inhibitörü (Kalbitor®)
Bu ilaçların temin edilemediği durumlarda taze donmuş plazma kullanılabilir.
Uzun dönem koruyucu tedavinin hangi hastaya başlanılması gerektiği tartışma konusudur. Orta-şiddetli atakları olup hayat kaliteleri bozulan ve özellikle solunum yolu atağı olan olguların bu tedavi için aday olduğu söylenebilir ve hastayı takip eden hekim tarafından bu karar verilebilir.
Plazma-kökenli C1-inhibitörleri (Cinryze®), Danazol (danocrine®) ve stanazolol (winstrol®) gibi ilaçların koruyucu tedavide kullanılabileceği onaylanmıştır. Oxandralone çocukluk çağında kullanılması önerilmekle beraber henüz onaylanmamıştır.
Diş çekimi, cerrahi operasyon öncesi ve/veya sırasında veya ciddi travmadan hemen sonra hastaların akut atak geçirmelerini önlemek için koruyucu tedavi almaları gereklidir.
0 YORUMLAR
Bu KONUYA henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yaz...